2 Temmuz 2008 Çarşamba

AYDIN

Binlerce yıl önce B.Menderes Irmağının suladığı bereketli ovalar üzerine kurulmuş Aydın doğanın kültürle kucaklaştığı ve Türkiye’de turizmin başladığı ilk illerden biridir. Aydın, eşsiz nitelikteki antik çağın kent ve tapınakları ile muhteşem doğal güzelliklere sahiptir. Kent coğrafi konumundan ötürü çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış ve her bir uygarlık bölgede kendi izlerini bırakmıştır. Antik çağın Afrodisias, Milet, Alinda, Didyma, Nysa, Priene, Magnesia gibi önde gelen kentlerinde doğa filozofları Thales, Anaksimender ve Anaksimenes’i, tarihçi ve coğrafyacı Hekatais’u, şehir plancısı ve mimar Hippodamos ile İsidoros’u yetiştirmiş olan Aydın; Kuşadası ve Didim gibi sahil ilçeleriyle turizm açısından Türkiye’nin önde gelen kentlerinden biridir.

Günümüzde yüz binlerce turist ilimizi ziyaret etmekte, antik çağ kentlerinde geçmişin izleriyle buluşmakta, eşsiz flora ve faunasıyla doğayı olabildiğince gözlemlemektedir.
Yapmadan Dönme

Aphrodisias antik kenti ile Didyma Apollon tapınağını ziyaret etmeden,

Kuşadası Altın Güvercin yarışmasını seyretmeden,

Ege yöresine özgün zeytinyağlı yemeklerinden, nefis incirlerinden, şaheser üzümlerinden ve bunlardan yapılan şaraplardan,
narenciye ürünlerinden tatmadan,

Turunç reçeli almadan,

Başta çipura, kefal, mercan ve barbunya olmak üzere enfes balık türlerini denemeden,

Halı, kilim, deri giysiler, mücevherat vb. hatıra eşyaları satan zarif butiklere uğramadan,

Deve güreşi izlemeden,

Sucuk ekmek yemeden,

Paşayaylası'nı gezmeden,

Tandırını yemeden,

Didim'de denize girmeden,

Dönmeyin...



Aphrodisias Müzesi

Aphrodisias Müzesi, Karacasu ilçesine 12 km. uzaklıktadır ve Türkiye’nin en zengin lokal müzelerinden birisidir. 1947 yılında depo şeklinde olan müze, 1979 yılından itibaren bugünkü modern binasında hizmet vermeye başlamıştır. Müzede eserler 8 salon, iç avlu ve bahçede sergilenmektedir. Müze genel anlamda bir heykel müzesi olup burada Aphrodisias ekolünün nadir örnekleri sergilenmektedir.

Aphrodisias Ören Yeri

Bu kent antikçağın önde gelen mimarlık, sanat, heykeltıraşlık ve tapınma merkezlerindendir. Bizanslı yazar Stephanos, kentin kuruluşunu M.Ö. 13. yüzyıla kadar dayandırmaktadır. Karacasu ilçesinin 12 km. güneydoğusunda bir Karia kenti olarak kurulan Aphrodisias, altın çağını Roma döneminde yakalamıştır. Bu dönemde olağanüstü güzellikte mermer heykeller ve yapılar inşa edilmiş ve Aphrodisias stili olarak bilinen bir sanat ekolü de gelişmiştir.

Yapılan arkeolojik araştırmalar sonucunda kentte mimarlık ve heykeltıraşlığın yanı sıra tıp ve astronomi alanlarında da çalışmalar yapıldığı belirlenmiştir. Kentte görülebilecek başlıca yapı kalıntıları, M.S. 2. yüzyılda İmparator Hadrianus zamanında yapılan hamam, büyük havuzlu agora, M.Ö. 1. yüzyılda Tanrıça Aphrodite için yapılan tapınak, stadyum, tiyatro, tiyatro hamamı, odeon, piskopos sarayı, felsefe okuludur.




Alabanda (Araphisar)

Çine’ye 7 km. uzaklıktadır. Byzantionlu Stephanos’dan öğrendiğimize göre kentin ismi Kral Kar’ın oğlu Alabandos’un at yarışı kazanması üzerine verilmiştir. M.Ö. 3. yüzyılda Karia Birliği’ne giren Alabanda aynı yüzyılda Seleukos Kralı III. Antiochos tarafından kolonize edilmiş ve adı Anthiokhera Khrysaor olmuştur. Magnesia Savaşı’ndan sonra bağımsızlığına kavuşan Alabanda Roma idaresi altına girmiştir.

Alabanda’da iki mabet, çift diazomalı tiyatro, bouleuterion, şehir kapısı ve sur bulunmaktadır

Milet

Yenihisar ilçesi, Balat köyü yakınlarındadır. Milet’te ilk yerleşimin M.Ö. 2000 ortalarından başlamak üzere Myken kolonisi varlığı ile görüldüğü bilinmektedir.

Daha sonra Milet, Atina Kralı Kodros’un oğlu Nekus önderliğindeki İonialılar tarafından tekrar kurulmuştur. İonia’nın en önemli şehir limanlarından birisidir. Dört limanı vardır.

En parlak dönemini M.Ö 7. ve 6. yüzyılda yaşamıştır. Özellikle M.Ö. 650’den sonra Karadeniz ve Akdeniz’deki kolonileri sayesinde çok zenginleşmiştir. M.Ö. 546’da Perslerin eline geçmiştir. Daha sonra Roma döneminde de bağımsız bir kent olmuştur.

Erken Hıristiyanlık döneminde de önemli bir merkez olan Milet’te, yerleşim yeri küçülmüş, 13. yüzyılda Selçuklu egemenliğine, daha sonra da Osmanlı egemenliğine geçmiştir.

Ören yerinde bu dönemlerden kalma; Milet Tiyatrosu, Faustina Hamamı, agora, tören caddesi, anıtsal çeşme, gymnasium, Virgilius Capito, hamam, Türk hamamı, Athena Tapınağı stadium, delphinion, liman anıtı, agora, Zeus Olympios Temenosu, bouleuterion (Senato Binası), Mısır Tanrılarının Temenosu kalıntıları bulunmaktadır.




Alinda

Karpuzlu ilçesi yakınındadır. Hekatomnos’un kızı Ada, erkek kardeşi Pixodonos tarafından Halikarnassos’tan uzaklaştırılınca burasını kendisine başkent yapmıştır. Karia’nın en müstahkem şehri diye nitelendirilen Alinda, İskender’in ölümünden sonra Bergama Krallığı’nın toprakları içinde kalmış, bu krallığın vasiyeti ile Roma idaresine girmiş, M.S. 3. yüzyıla kadar kendi adına sikke bastırmıştır. Bizans egemenliği altında önemini yitiren Alinda’nın piskoposluk merkezi olduğu listelerde adına rastlanmasıyla belli olmaktadır.

Şehrin dikdörtgen bloklardan örülmüş surları büyük ölçüde ayaktadır. Akropolün güney-batı eteğinde Helenistik tiyatrosu ve akropolün kuzey-batı ucunda ise dört kemeri tam olarak ayakta duran aquadukt dikkati çekmektedir.

Didyma (Yeniköy)

Yenihisar ilçe merkezindedir. Didyma aslında bir antik kent değil, kutsal bir mahaldir. Miletos’tan gelen kutsal yol ile bağlantıya sahip Didyma bir kehanet merkezidir. Didyma ile ilgili ilk yazılı kaynak Herodot’tur. Herodot M.Ö. 600’lerde Mısır Kralı II. Nekho ve Lidya Kralı Kroisos’un Didyma’daki Apollon mabedine adaklar sunduklarını nakleder. Arkaik devirde çok ünlü olan Apollon’un kutsal yeri Persler tarafından M.Ö. 494’de yakılmıştır. M.Ö. 311’de tekrar canlanmaya ve mabet yeniden inşa edilmeye başlanır. Seleukoslar döneminde mabet planda değişiklikler yapılarak boyutları büyütülmüştür. Artemis, Zeus, Aphrodite mabetleriyle diğer bazı yapıların da bulunduğu inşaatın Roma devrinde de sürdüğü, mabet çevresinde ele geçen kitabelerden anlaşılmaktadır. M.S. 250’den önce mabet önemini yitirmeye başlamış ve M.S. 385’de Theodosios’un emri ile tamamen önemini yitirmiştir. Hıristiyanlığın yaygınlaşması ile zaten bitirilmemiş olan mabedin adytonuna bir kilise yapılmıştır.
Turkforum tatil dinibilgiler

Hiç yorum yok: