2 Temmuz 2008 Çarşamba

Kapadokya

Kapadokya 60 milyon yıllık bir tarih, Erciyes, Gül dağı ve Hasan dağ’ ın püskürttüğü lav, küllerin oluşturduğu tabakanın zaman içerisinde yağmur ve rüzgar ile oluşumunu tamamlayan bir doğa harikası.

Kapadokya Pers dili ile Güzel Atlar Ülkesi….

Kapadokya uzun tarihler boyunca ticaret kolonilerini içerisinde barındırmış ve ülkelerin birbirleri ile ticari ve sosyal alanda birleşmelerini sağlayan bir köprü rolü oynamıştır. Ayrıca Kapadokya ipek yolu’nun önemli kavşaklarından biridir

Kapadokya doğanın ve tarihin bir arada bulunduğu dünyanın en güzel bölgelerinden biridir. Kapadokya bölgesinde coğrafik olaylar peribacalarını oluşturmuş ve tarihi süreçte insanlar buradaki peribacalarının içlerine ev, kilise gibi yerleşim birimleri oyarak kullanmışlar ve bu yerleşkeleri çeşitli freskelerle süsleyerek bu olağan üstü bölgenin günümüze kadar ulaşan güzelliğini bizlere sunmuştur.



Kapadokya bölgesini eski çağda roma imparatoru Augustus antik dönem yazarlarından Strabon 17 kitaplık Geographika isimli kitabında(Anadolu XII,XIII,XIV) Kapadokya sınırlarını güneyde Toros Dağları, batıda Aksaray, doğuda Malatya ve kuzeyde Doğu Karadeniz kıyılarına kadar uzanan bölge olarak belirtmiştir.

Günümüzde Kapadokya bölgesi, Nevşehir, Niğde, Aksaray, Kırşehir ve Kayseri illerinin kapladığı alanda bulunmaktadır. Fakat kayalık Kapadokya bölgesi Uçhisar, Ürgüp, Avanos, Göreme, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresindeki daha dar alandan ibarettir.


Geleneksel kayalara oyulmuş Kapadokya evleri ve güvercinlikler Kapadokya bölgesinin özgünlüğünü dile getirirler. Kapadokya evleri 19. yüzyılda yamaçlara ya kayaların yada kesme taşlardan oluşturulmuştur.

Kapadokya bölgesinin volkanik yapısından dolayı ocaklardan çıkan taşların yumuşak oluşu ve rahat işlenebilme özelliği ve hava ile temasından sonra çabuk sertleşebilmesi nedeni ile dayanıklı bir yapı malzemesi olan bu taşlar Kapadokya bölgesinin tek mimari malzemesi olmuştur. Kapadokya bölgesindeki bu volkanik taşların miktarının fazla olması ve kolay işlenebilme özelliği ile yöreye has olan taş işçiliği geliştirilerek mimari bir gelenek haline gelmiştir. Kapadokya bölgesindeki evlerin avlu ev kapılarının malzemesi ahşaptır.

Kapadokya evlerinde kemerli yapılmış kapıların üst kısmı stilize sarmaşık ve rozet motifleriyle süslenmiştir. Kapadokya bölgesindeki güvercinlikler 19. yüzyılın sonları, 18. yüzyılda yapılmış küçük yapılardır. İslam resim sanatını göstermek açısından önemli olan güvercinliklerin bir kısmı manastır veya kilise olarak inşa edilmişlerdir. Güvercinliklerin yüzeyi yöresel sanatçılar tarafından zengin bir bezemeler, kitabeler ile süslenmişlerdir.





Balonla Seyahat


Kapadokya’nın simgelerinden biri olmaya başlayan balonlarla yapılan turlar, bölgenin eşsiz güzelliğini görmenin en etkili yoludur. Gökte ağır ağır süzülerek yaklaşık 15 dakika süren balon tur, Kapadokya uygarlığının ve doğal güzelliğinin yürüyerek ulaşılamayan en uzak noktalarına kadar götürür
Dağ ve Doğa Yürüşü


Erciyes ve Hasan dağlarının volkanik patlamalarının sonucu ortaya çıkan volkanik tüflerin zamanla aşınması ile oluşan vadiler, yürüyüş turizmi açısından son derece uygundur. Özellikle Göreme Tarihi Milli Parkı ve çevresinde çeşitli uygarlıkların mimari tarzını ve resim sanatını yansıtan görsel değerler bulunmaktadır. Göreme Tarihi Milli Parkı içinde doğal ve kültürel amaçlı yürüyüşler için kullanılan patikalar mevcuttur.

YAPMADAN DÖNME

* Nevşehir kaya kiliselerini, Bizans duvar fresk sanatlarını görmeden,
* Türk-İslam sanatı örneklerinin sergilendiği Hacıbektaş Müzesini gezmeden,
* Nevşehir merkezindeki Damat İbrahim Paşa Cami ve Külliyesini görmeden,
* Acıgöl'deki Hitit kaya kitabesini ziyaret etmeden,


* Çanak-çömlek, bakır ve oniks taşından yapılmış süslemeler, deri işleri hediyelik eşya almadan,


* Avanos'ta çanak-çömlek atölyelerinde ayakla çevrilen tezgahların başına geçerek, seramik kap yapmadan,
* Yöreye özgü şaraplardan tatmadan,

Dönmeyin...



Termal Turizm

Kozaklı Termal Turizm Merkezi

Kozaklı Kaplıcaları, Kayseri-Ankara karayoluna 24 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Her mevsim 27–93 C sıcaklığa sahip olan kaplıca suyu, klor, sülfat, bikarbonat ve kalsiyumdan oluşan bir bileşime sahiptir. Kaplıca suyunun Ph değeri 6,7-7 olup; romatizma, deri, kalp ve kan dolaşımı, solunum yolları, kadın hastalıkları, sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme gibi rahatsızlıkların tedavisinde olumlu etki yaptığı bilinmektedir. Konaklama için toplam 102 odalı ve 309 yatak kapasiteli motel tesisleri mevcuttur.

Ürgüp İçmece ve Kaplıcası


Su kaynağı, ilçe merkezinin 5 km. doğusunda bulunmaktadır. Kaplıca suyunun ısı derecesi 14 C olup, tuzlu, kokusuz, gazsız sular gurubundan sayılmaktadır. Deri hastalıklarının tedavisinde su banyosundan ve kaynağın az ilerisindeki kükürtlü çamurdan yararlanılır.

Bahçeli İçmecesi

Kaynak, Bahçeli köyünün kuzeybatısındadır. Suyu 18 C olan bu içmece fazla gazlı, kokusuz, bikarbonatlı sofra sularını ihtiva eder. Hazmı kolaylaştıran ve böbrekleri temizleyen bu su aynı zamanda sofra suyu olarak da kullanılır.

Çorak ve Karakaya İçmeceleri

Nevşehir-Avanos karayolu üzerindeki bu içmecelerden; Çorak İçmecesi il merkezine 5 km., Karakaya İçmecesi de 13 km. uzaklıktadır. Alkali düzeyi yüksek, tuzlu ve bikarbonatlı olan Çorak suyu, içme olarak değerlendirildiğinde sindirimi kolaylaştırıcı etki yapmaktadır. Sodyum bikarbonatlı ve alkalik sulardan olan Karakaya İçmecesi de mide ve bağırsak rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.

Gümüşkent İçmecesi

Gümüşkent kasabasının hemen yakınında bulunan bu içmece, kısmen doğal, betonlaşmış bir havuzun içinde kaynamaktadır. İkinci bir havuzda toplanan su, bahçe sulamasında kullanılmaktadır. Gümüşkent İçmecesi, toprak alkali, bikarbonatlı ve bol karbondioksitli bir maden suyudur. İçme olarak değerlendirildiğinde metabolizma hastalıklarında karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında yararlı olmaktadır.
Turkforum tatil dinibilgiler

Hiç yorum yok: